ÖZ
Popüler kültür araçlarının dini hayata dahil olmasıyla birlikte dini algılayış ve anlamlandırma süreçlerinde bir değişim yaşanmaktadır. Dini konularda kitle iletişim araçları aracılığıyla aktarılan mesajlar, din-medya ilişkisini gündeme taşımakta, dinin medyada temsili, dinin ilke ve prensiplerinin “popülerleşmesi” anlamına gelmektedir. Özel televizyon kanallarının sayısının artmasıyla hız kazanan bu süreç, sosyal medyanın günlük yaşamımıza dahil olmasıyla birlikte daha da önem kazanmış, “sosyal medya dindarlığı” adı verilen bir olgunun ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Medya; dini kurum ya da toplulukların mesajlarını geniş hedef kitlelere ulaştırmalarında büyük rol oynamakta, aile, cami gibi geleneksel sosyalleşme araçlarına ek olarak “modern dini sosyalizasyon” araçları olarak karşımıza çıkmaktadır. Medya aracılığıyla geniş kitlelere dini kültürü tanıtıcı faaliyetler yapılabildiği gibi, rol model olarak sunulan karakterler yoluyla dini tutum ve davranışların benimsenmesi sağlanmaktadır. Medya kuruluşları yayınladıkları dini içerikli programlar ile halkın zaman zaman yanlış enformasyon edinmelerine yol açabilmektedir. Sağlam ve güvenilir kaynaklara dayanmadan verilen bilgiler kitleleri yanlışa sürüklerken, dinle ilgili kişi, kurum ve birtakım sembollerin amacından saptırılması durumunda din hakkında olumsuz ve yanlış kanaatlerin oluştuğu bilinmektedir. Popüler kültürün etkisiyle zaman içerisinde dini algılayış biçimimizde de bir dönüşüm görülmeye başlanmış, medya kuruluşları birçok alanda olduğu gibi din konusuna da faydacı bir şekilde yaklaşarak, reyting getirmesi oranında dine ait öğelere medya üretiminde daha çok yer vermeye başlamışlardır. Çalışmamızda popüler kültür bağlamında din-medya ilişkisi üzerinde durularak, dinin popülerleşmesi ve dinini sosyal medyadaki görünürlüğü konuları teorik çerçevede ele alınacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder