ÖZ
Mevcut makale, başlangıç itibariyle Kefe’nin Osmanlı öncesini ele alma anlayışı üzerine kuruldu. Yazıya odaklandıktan ve epey yol aldıktan sonra başlık kendiliğinden oluştu. Gerçekten, Kefe, sıradan bir şehir değil, bulunduğu coğrafyanın kıtasal ölçekte başkentliğini yapmış bir şehir idi. Başlığı bu anlayıştan ürettik.
Yazının ilerleyen aşamalarında Balard, Veinstein, Malowist ve şahsıma ait monografi yi analiz ettikçe, Kefe’nin Osmanlı öncesi ile Osmanlı dönemi arasındaki niteliği belirginleşti. Bu analizler doğrultusunda makalenin kapsamında bir değişikliğe gidilerek mukayese anlayışı merkezi fi kir olarak belirlendi. Bu aşamada, Kefe’nin birbirinden farklı egemenlik periyodlarında hangi unsurlarını koruduğunu, hangilerini kaybettiğini ortaya koyma çabası kendiliğinden belirdi. Bu eğilim bir aşamada tümüyle hakim anlayış haline geldi ve kendimi Ceneviz ve Osmanlı Kefesini mukayese etmede serbest bıraktım. Michel Balard ve Gilles Veinstein’in daha önce baktığım, ancak, fazla üzerinde durmadığım, “devamlılık ve değişme” üzerine kurulu kapsamlı makalesini bu anlamda yeniden değerlendirdim.
Mevcut çalışma, önce Kefe’nin tarihsel safhalarını idari ve hukuki açıdan ele almakta, akabinde şehirsel perspektifte mekan örgütlenmesini ve demografi k yapısını analiz etmektedir. Sonraki aşamalarda Ceneviz ve Osmanlı dönemlerindeki İktisadi, mali ve ticari yapı hakkında elde edilen bilgiler karşılaştırmalı olarak analiz edilmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder