ÖZ
Amaç: Bu araştırmada, Türkiye’deki terapistlerin mesleki özellikleri incenlemiş, mesleki gelişim süreçlerindeki değişim araştırılmış ve eğitim sürecinde olan ve deneyimli terapistlerin mesleki özellikleri karşılaştırılmıştır.
Yöntem: Türkiye’de psikoterapi faaliyeti sürdüren eğitim sürecinde olan (N=37) ve deneyimli (N=51) 88 psikoterapist, Araştırma İşbirliği Ağı tarafından geliştirilen ‘Terapistlerin Gelişimi Uluslararası Çalışması-Ortak Özellikler Anketi’ni (Orlinsky &Rønnestad, 2005) doldurmuştur.
Bulgular: Katılımcılar, en çok bilişsel kuramsal yönelimi benimsediklerini bildirmişlerdir. Katılımcıların %30’unun, ikiden fazla belirgin kuramsal yönelimi olduğu gözlenmiştir. En çok uygulanan terapi yöntemi bireysel, sonra sırasıyla çift, aile ve grup psikoterapisidir. Süregiden süpervizyon alma oranı %44’tür. Eğitim sürecinde olan terapistler, deneyimli terapistlerle kıyaslandığında, danışanları terapötik ittifakın içine çekmekte, danışanlarla çalışırken doğal hissetmekte, danışanlara anlayış ve ilgilerini iletmekte ve terapist rolü içinde kendilerine güvenmekte daha düşük puan almışlardır. Deneyimli terapistlerin ise daha sık terapötik sözleşmede değişiklik yaptığı ve ailelerle işbirliği gerçekleştirdiği görülmüştür. İyileştirici Katılımdaki varyansın %63’ü Genel Kariyer Gelişimi, Şu Anda Hissedilen Büyüme, hümanist yaklaşımdan etkilenme ve terapi yapılan ortam ile açıklanmıştır. Stresli Katılımdaki varyansın %26’sı alınan resmi süpervizyon süresi ve oturum süresi üzerinde kontrol sahibi olma ile açıklanmıştır.
Sonuç: Yurtdışındaki meslektaşlarına kıyasla, psikoterapistler daha çok bilişsel yönelime sahipti ve daha az eklektik idi. Süpervizyon alma oranı daha düşüktü. Deneyimli psikoterapistler eğitim sürecinde olanlar terapistlere göre daha esnek, doğal ve işinde kendine daha çok güvenliydi. Süpervizyon, destekleyici iş ortamı, hümanist kuramsal yönelim ve kariyer gelişimine yatırım yapmak danışanlara iyileştirici bir ortam sunmak için gerekli olan unsurlar olarak ortaya çıktı.
0 yorum:
Yorum Gönder