ÖZ
Kehanette bulunma arzusu ve astroloji eski çağlardan beri milletlerin ve uygarlıkların yakından takip ettikleri bir olgu olmuştur. İlkçağlardan beri kullanılan astroloji ile ilgili kavramlar, fetih hareketleri sonucunda Arap-İslam Devleti’nde daha da ilgi çekmeye başlamıştır. İslam dini ve Hz Peygamber tarafından kesin bir şekilde yasaklandığı ifade edilmesine karşın, geleceği merak etme düşüncesi ve insani zafiyetlerden dolayı Müslüman toplumda ve İslam devletlerinin yönetici sınıfı arasında gelecek ile ilgili kehanet ve astroloji varlığını sürdürmüştür. Özellikle, Abbasilerde ve Orta Çağ İslam dünyasında var olan diğer Arap devletleri ilm-i nücûma (astroloji) ilgi göstermişlerdir. Abbasiler (750-1258), Fatımiler (909-1171) ve Endülüs Emevileri (756-1031) dönemlerinde devlet sarayında farklı zamanlarda ve farklı hükümdarlar tarafından birçok müneccim görevlendirilmiştir. Abbasi döneminde, Ebu Maşer ve İbn Nevbaht, Fatımiler döneminde İbn Yunus ve Endülüs Emevileri döneminde İbn İshâk ve Mesleme el-Mecrîtî öne çıkmışlardır. Hatta zaman zaman hükümdarlar müneccimlere danışarak karar alırlardı; bir savaşa veya barışa müneccimlere danışmadan karar verilmezdi.
0 yorum:
Yorum Gönder