ÖZ
Bir kişinin kimliği o’nun kendisini nasıl tanımladığı ile ilgilidir. Kimliğimiz insan olarak varlığımızın merkezidir. “Kimlik nedir?” sorusunun en basit cevabı “Sen kimsin” sorusunu cevaplama biçimidir. Kimlik kişisel ve sosyal/kültürel kimlik olarak iki kategoride ele alınabilir. Kültürel ve ulusal/bölgesel kimlik aynı kavramları karşılamaktadır. Kimlik gelişimi sırasında bireyler bu kimlik kategorilerini farklı düzeylerde geliştirebilirler. Kişisel kimlik bireyin kişisel amaçları, değerleri, fikirleri, coşku ve duyguları ile ilgilidir. Kültürel kimlik ise kişinin sosyal dünyaya ait olma biçimidir. Bu aidiyet ırk, dil, din, etnik grup ve toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgilidir. Tüm bu değişkenler içinde din ve cinsiyet rolü en önemli iki faktör olarak belirlenmiştir. Bu durum beraberinde ayrımcılıkları, ya da farklı gruplara sempatiyi, kimi kültürel alışkanlıkları (müzik, yemek, okumak, tatil gibi…) getirir ve eğitim amacını etkiler. İnsanlar genellikle ait oldukları grubun statüsünü abartmakta ve bu durum gruplar arasında savaşa bile varabilecek sonuçlara yol açmaktadır. Öte yandan günümüzün küreselleşen, çok kültürlü dünyasında kültürler arası sınır çok daha geçirgendir. İnsanlar sık sık kendi kimliklerinden tamamen farklı insan ya da gruplarla müzakere yapma durumunda kalmaktadır. Bu çalışmanın amacı kültürel kimlik ile öğrenme arasındaki ilişkiyi vurgulamaktır. Kimlik oluşumunun eğitim sürecindeki etkisi büyüktür. Bu nedenle çalışmanın eğitimin düzeyini yükseltmek için sınıftaki kültürel kimlik farklılıklarını anlama ihtiyacının gelişmesine yardımcı olacağı düşünülmüştür. Çok kültürlü bir öğretme ortamında öğrenciler kendilerini daha rahat hissedeceklerdir. Öte yandan öğretmenler kültürlerini sınıfa sürekli getirirler. Kişilikleri ve öğretme stilleri sosyal ve kültürel etkileşimlerinin eseridir. Tehlike bunun bilincinde olmamaktır. Bu nedenle öğretmen adaylarına pratik ve teorik olarak çok kültürlülük dersi verilmesi bir ihtiyaçtır.
0 yorum:
Yorum Gönder