ÖZ
Afganistan, tarihi boyunca “mülteci üreten” sayılı ülkelerden biri olmuştur. Post-endüstriyel çağ olarak tanımlanan günümüz dünyasında Afganlar en “ilkel” yöntemlerle göç etmekte, varış noktalarında ise karşı karşıya kaldıkları ötekileştirilme ve emek sömürüsü neticesinde yeniden göç arayışlarına girmektedirler. Göç, ülke tarihinden ve mültecilerin hayatlarından hiç eksilmeyen olgulardan biri haline dönüşmüştür. Bu süreçte Türkiye de transit göçün değişmeyen coğrafyası olmayı sürdürmüştür. Bu çalışma, Kars il merkezinde ikamet eden Afganları kapsamaktadır. Çalışmanın temel amacı, Kars il merkezinde ikamet eden Afganların mevcut koşullarını, sorun ve ihtiyaçlarını tespit edebilmektir. Çalışmada yarı yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılarak Afganların göç tecrübelerine ve mevcut durumlarına ilişkin bilgiler toplanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın neticesinde Afgan mültecilerin göç sonrası durumlarının, göç öncesine göre göreli bir değişim geçirdiği söylense de yine de yaşam koşulları açısından ciddi eksikliklerin hâlâ var olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Büyük çoğunluğunun yoksul yaşamlarına çözüm bulmak adına çıktığı göç yolculukları varış noktalarında yeniden yoksullukla karşı karşıya kalmış, yolculuk sonrası değişen tek şey ise yoksulluğun yaşandığı coğrafya olmuştur. Ülkeler için “endişe kaynağı; ülkelerin işverenleri için “ucuz emek kaynağı” haline gelen bu mültecilerin bazılarının yaşamlarından silah sesleri, güvenlik tehdidi, zulüm ve şiddet eksilmiştir; ancak yoksul yaşamları hiç değişmemiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder