ÖZ
Yönetimin olmayışı ve düzensizlik anlamlarına gelen anarşi ve her türlü
otoriteye, yönetime, devlet sistemlerine karşı olan anarşizm ideolojisi; “bireyi” esas
alan bireyci anarşizm ile “toplumu” esas alan toplumcu anarşizm diye iki ana kola
ayrılmaktadır. Bununla birlikte anarşizm, tüm otorite ve devlet biçimlerine karşı
olması bağlamında diğer siyasal ideolojilerden farklılaşmaktadır. Çünkü anarşist
düşünce, devletten bir şeyler yapması değil, hiçbir şey yapmaması istenmektedir.
Böylelikle devletin ve siyasi otoritenin yok edilmesinden sonra kurulacak “doğal
düzen” anlayışının kökeninde, insan doğasına duyulan iyimserlik vardır. İnsan
doğası, potansiyel olarak iyiliğe eğilimli olduğu için, toplumsal düzen devletin ve
yasaların gücüyle değil, doğal ve kendiliğinden kurulur. Böyle bir yaşam alanında
özgürlüklerin alanı kendiliğinden genişlemektedir. Bununla birlikte anarşist düşünce
geleneğinin tarihi kökenlerine ilk kez, yaklaşık olarak milattan önce altıncı yüzyılda,
antik Çin’de yaşayan “Taoizm” denilen mistik düşünce geleneğinde rastlanır.
Anarşizmin düşünsel kökenlerini, kendisine yakın büyük ideolojik akımların
incelenmesiyle çıkarmak mümkündür. Bu akımlar ise rasyonalizm ile idealizmidir.
0 yorum:
Yorum Gönder