ÖZ
Van Gölü’nün doğu kıyısında anıtsal bir şekilde yükselen Van Kalesi, MÖ 9. yüzyılın ikinci yarısında Urartu Kralı I. Sarduri tarafından kurulan başkent Tuşpa’nın yerleşim alanında yükselmektedir.1 Kurulduğu günden 20. yüzyılın başlarına kadar işlevini sürdüren Van Kalesi, birçok uygarlıktan izler taşır. Özellikle Urartu dönemine tarihlendirilen Sardur Burç, Analıkız Kutsal Alanı, kaya mezarları ve yazıtları, Menua Şirşinisi en dikkat çekici kalıntılardandır. Bunlarla birlikte Osmanlı dönemine ait kerpiç burçlar da Van Kalesi’nin dikkat çeken ve kalenin siluetini oluşturan diğer önemli yapılarındandır.
2012 yılı kazı sezonunda ekip üyesi olarak katıldığımız Eski Van Şehri, Kalesi ve Höyüğü Kazısı’nda inceleme olanağı bulduğumuz bu burçların ilk grubu Van Kalesi’nin batı kısmında yer almaktadır. İç Kale içerisinde, Yeni Saray olarak tanımlanan alanın hemen doğusunda ana kaya üzerine inşa edilmiş, taş temelli kerpiç duvar örgülü ve birbirleriyle bütünleşik dört adet Osmanlı burcu yükselmektedir. Büyük Burç veya Gözetleme Kulesi olarak bilinen bu burçların her birine A, B, C ve D kodları verilmiştir. E kodu ise bu burçların kuzeyindeki Van İç Kale kapısının yanında yer alan taş duvar örgülü burca verilmiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder