ÖZ
Dünya barışı ve güvenliğini tehdit eden en önemli sorunlardan birisi de silahlanmadır. Bu sorun kitle imha silahlarının yaygınlaşması ile birlikte içinden çıkılamaz bir hal almıştır. Bu kapsamda tıpkı nükleer ve biyolojik silahlar gibi kimyasal silahlar da, etki alanları ve kullanıldıklarında hedef gözetmeksizin ağır kayıplara yol açmaları nedeniyle geçmişten bugüne milyonlarca insanın ölümüne yol açmıştır.
II. Dünya Savaşında kitle imha silahlarına genellikle uluslararası çatışmalar sırasında başvurulmakta iken bu durum II. Dünya Savaşından sonra tersine dönmüştür. 1963- 1967 yılları arasında Yemen’de gerçekleştirilen kimyasal katliam, 1988 yılında İran/Irak Savaşı sırasında, Irak yönetiminin İran’a yardım ettikleri gerekçesiyle kendi ülkesindeki Kürt unsurlara yönelik gerçekleştirdiği kimyasal katliam (Halepçe Katliamı) ve son olarak 2013 yılında Suriye’deki iç savaş sırasında gerçekleştirilen kimyasal katliamlar günümüzde iç savaş durumlarında dahi otoriter devlet yönetimlerinin kendi halklarına karşı bu tür silahları kullanmaktan çekinmediklerinin birer ispatıdır.
Uluslararası hukukta silahsızlanma konusundaki girişimlerde Kimyasal Silahlar Sözleşmesi önemli bir yere sahiptir. 2014 yılı itibariyle Sözleşmeyi imzalayan devlet sayısı 192’ye ulaşmıştır. Ancak bu devletlerden İsrail ve Myanmar Sözleşmeyi onaylamadıklarından dolayı Sözleşme bu iki devlet bakımından henüz yürürlüğe girmemiştir. Sözleşmeye taraf devlet sayısı en son Suriye’nin katılımıyla 190’a ulaşmıştır. Bu sayı dünya üzerindeki devletlerin yaklaşık %90’ına tekabül etmektedir.
21. yüzyılın kitle imha silahlarının sonsuza dek ortadan kalkacağı bir yüzyıl olması arzusuyla oluşturulan Kimyasal Silahlar Sözleşmesi bu amaç doğrultusunda, Sözleşme hükümlerinin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla bir uygulama ve denetim mekanizması oluşturmuştur. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ) kurulduğu günden bu yana kimyasal silahların taraf devletlerce geliştirilmesi, üretilmesi, stoklanması ve kullanılmasının önüne geçmek ve bunların imhasına ilişkin süreci yürütmekle görevlidir. Örgüt Birleşmiş Milletler ile işbirliği çerçevesinde son olarak Suriye’nin kimyasal silahlarının imhasına ilişkin çalışmalar yürütmektedir. Bütün bu çalışmalarından ötürü KSYÖ 2013 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştür.
0 yorum:
Yorum Gönder