ÖZ
1960’larda görülen pop-art akımının öncüsü Andy Warhol’un başını çektiği popüler yeraltı film türü, deneysel sinemanın bir alt türü olarak karşımıza çıkar. Genellikle karanlığın, suçun ve illegal olanın ana unsurlarını oluşturduğu bu film türü, Türk Sineması’na 90’lı yılların başında girmiştir. 90’lı yılların başlamasıyla siyasi ve sosyoekonomik olarak kötü dönemlere giren Türkiye’de, dönemin şartları yönetmenleri buhranlı filmler çekmeye yöneltmiş, istenmeyeni göstermek istemelerine sebep olmuştur. Bu yönelim sonucunda kara film türüne yakın tarzda ortak bir film dili oluşmuştur. Bu çalışmada Türkiye’de ilk örneklerini 1990’ların başında veren Türk Yeraltı Sineması film türünün genel özellikleri araştırılmış, Türkiye’deki yeraltı film örneklerinin kendine özgü kodları, genel özellikleri ve ortak konuları yapılan film okumaları sonucunda açıklanmaya çalışılmıştır. 90’larda Türk Sineması’nda oluşan bu yeni film dilini anlatmak için; Şerif Gören’in Beyoğlu’nun Arka Yakası, Atıf Yılmaz’ın Gece, Melek ve Bizim Çocuklar ve Orhan Oğuz’un Kara Kentin Çocukları filmleri sinematografik tasarım, göstergebilim ve karakter analizi bağlamında incelenmiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder