ÖZ
Nükleer ve radyolojik acillerde, özellikle çok sayıda kazazedenin olduğu durumlarda, absorbe edilen dozun belirlenmesi hastaların sınıflanmasında (triyaj) ve tıbbi müdahalenin planlanmasında kritik öneme sahiptir. Doz hesaplaması kabaca bulantı ve kusmanın başlangıç zamanı, bilinç durumu ve nörolojik bozukluk olup olmadığının bilinmesi ile yapılabilir. Periferal kan hücre sayımı, özellikle tüm vücut ışınlanmasından sonraki ilk 48 saatte yapılan lenfosit sayımı başlangıçtaki doz hesabında çok yararlıdır. Daha doğru doz hesaplamaları sitogenetik dozimetri metotları, elektron paramanyetik rezonans kullanarak, diğer biyodozimetri indikatörleri ile ve eksternal ve internal dozimetri teknikleri ile yapılabilir. Bu derlemede farklı nükleer ve radyolojik kaza senaryolarında kullanılabilecek güncel dozimetri tekniklerinin avantaj ve limitasyonları gözden geçirilecektir.
0 yorum:
Yorum Gönder