ÖZ
İstanbul limanlarının modernleştirilmesi gerektiği düşüncesi Sanayi Devrimi’nin yol açtığı ve 19. yüzyılın ikinci yarısında hız kazanan buharlı gemicilik ile birlikte Doğu Akdeniz’de ticari faaliyetlerin artmasıve Osmanlı Devleti’nde 1854’te demiryolları inşasının başlaması temelinde yükselmektedir. Ancak bu tarihten önce de rıhtım ve yapılarının iyileştirilmesine yönelik girişimlerin olduğu görülmektedir. Örneğin 1848’de Sultan Abdülmecid o sırada İstanbul’da faaliyet gösteren mimarlardan, Gaspare&Giuseppe Fossati’den ve William Smith’ten, yeni rıhtım tesisleri için planlar ve maliyet hesabı hazırlamalarını istemiştir. Aynı yıl Karaköy rıhtımı tamir edilmiş ve Eminönü rıhtımı yenilenmiştir.
1854’te Kahire-İskenderiyeve 1856 yılında İzmir-Aydın hattında demiryolları inşası üzerine imtiyazların verilmesi ile başlayan süreçte iskele şehirlerinin hinterlandları ile bağlantıları kurulmaya başlanmış ve rıhtım, liman ve tesislerin inşası önem kazanmıştır.
1853 Kırım Savaşı sırasında sevkiyat konusunda yaşanan zorluklar İstanbul’da modern rıhtımların inşa edilmesi gerektiği konusunun 1856 Paris Barış Konferansı’nda da ele alınmasına yol açmıştır.
1872’de Mişel Paşa, Galata ve Eminönü kıyılarının düzenlenmesi için Hükümet’e bir öneri sunmuş; ancak İmtiyaz Sözleşmesi, Dersaadet Rıhtım Şirketi ile 1890’da imzalanmıştır. İmtiyaz Şartnamesi’nde taş veya tuğladan kâgir olarak yapılması öngörülen binaların Rıhtım Şirketi’nce betonarme sistemde yapılmak istenmesi konularında Şirket ve Hükümet arasında ihtilaf yaşanmıştır. Binaların betonarme sistemde yapılmasının onayı Osmanlı’da betonarme binaların ortaya çıkışını başlatması yönüyle de önem kazanmaktadır. İstanbul tarafında ise 1871’de yolcu taşımacılığına başlayan ve İstanbul’u Avrupa’ya bağlayacak demiryolunun son istasyonunun limanla bağlantısı olmayan Yedikule olması başlangıç noktasının Sirkeci olması konusunu gündeme getirmiştir. Rumeli Demiryolu’nun Sirkeci’ye kadar uzatılmasıyla ihtiyaç duyulan esas istasyon binasının inşası için hazırlanan 1872 ve 1873 tarihli projeler istasyon binasının yanı sıra ambar, rıhtım ve antrepo inşasını da öngörmektedir.
Haydarpaşa-İzmit demiryolu hattının kurulmasıyla Haydarpaşa’da artan yoğunluk burada bir limanın ve tesislerinin inşasını zorunlu kılmıştır. Demiryolunun gelişimi ile beraber Haydarpaşa’da liman inşa ve işletme imtiyazı Almanlara verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından Anadolu Demiryolları Şirketi 1924’te, Dersaadet Rıhtım Şirketi 1934’te hükümet tarafından satın alınmıştır. Bu konu iktisat tarihi alanındaki bazı çalışmaların da ele aldığı konulardan biridir ve bu çalışmalarda Osmanlı’da doğrudan yatırım yapan yabancı sermayenin izleri Anadolu Demiryollarıve Dersaadet Rıhtım Şirketleri aracılığıyla aranmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder