ÖZ
Bu tez, İran İslam Cumhuriyeti ve Suudi Arabistan Krallığı ilişkilerinde yaşanan uyuşmazlıkların nedenlerini araştırmayı amaçlamaktadır. İran ve Suudi Arabistan seçkinleri tarafından mezhepsel kimliğin harekete geçirilmesinin ve siyasileştirilmesinin, var olan uyuşmazlığın temel nedeni olup olmadığı tartışılmaktadır. Başka bir deyişle, Tahran ve Riyad’ın mezhepçiliği bir siyasi silah olarak jeopolitik ve jeo-stratejik hedefler uğruna kullandıkları ve bölgede yaşanan siyasi rekabet ve güç ve etki mücadelesi bağlamında politikalarını mezhepsel uyuşmazlık zeminine taşıyarak yürüttükleri sorgulanmaktadır. Bu araştırma konuyu araçsalcılık ve inşacılık teorileri çerçevesinde ele almaktadır. Bu çalışma nitel yöntem bağlamında yorumlayıcı bir metot izlemektedir. Veriler ise birincil ve ikincil kaynaklardan toplanmıştır. Bu çalışmaya göre, mezhepsel kimliğin İran ve Suudi Arabistan liderleri ve yönetici seçkinleri tarafından sosyal olarak inşa edilmesi, manipülasyonu ve araçsallaştırılması sonucu politik-mezhepçilik ve jeo-mezhepçilik olguları ortaya çıkmıştır. 1979 İran İslam Devrimi, 2003 Irak İşgali ve 2011 Arap Baharı ve müteakip olaylar, bu olguyu etkileyen önemli dönüm noktaları olarak ortaya çıkmaktadır. Suudi Arabistan tamahkâr bir devlet olarak İran’ın ve Şiilerin yükselişine karşı üstün gördüğü kimliği üzerinden mütecaviz politikalar izlemeye yönelmiştir. Böylece iki aktör arasında bölgenin jeopolitik olarak kırılgan kemerinde güç, etki ve haklı anlatı mücadelesi ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda Riyad ABD’nin uzaktan dengeleme stratejisine karşı olduğundan, İran’ı dizginlemek ve dengelemek için Geniş Kapsamlı Dengelemeye başvurmuştur.
0 yorum:
Yorum Gönder