ÖZ
Anayasa tartışmaları Türkiye’de hep var olagelmiştir. 1961 ve 1982 Anayasaları askeri darbelerin eseri olan Türkiye, sivil bir anayasa oluşturma sancılarını hep yaşamaktadır. Her anayasa değişikliğinde, demokrasi idealinden ve kuvvetler ayrılığı ilkesinden uzaklaşıldığı eleştirileri yükselirken, aynı oranda bu hedeflere yaklaşıldığını savunanlara da rastlanmaktadır. Çalışmamız bu tartışmalara biraz ışık tutabilmek amacına yöneliktir.
Araştırma, gelişmiş devletlerin anayasal uygulamalarında temelde ortak yönler bulunduğu ve bu temellerin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayandığı hipotezi üzerine kurulmuştur. İncelemenin multidisipliner boyutu sınırlandırma sorunu yaratmıştır. Kuvvetler ayrılığı kavramının demokrasi ve hükûmet sistemlerinin temel parametresi olduğu ön kabulünden hareketle, konuların kuvvetler ayrılığı perspektifinden ele alınması sınırlandırma olanağı sunmuştur. Araştırmada, tarama, tasnif, tahlil, tenkit, terkip yöntemleri uygulanmıştır. Çalışmanın tarih ve hukuk boyutları bulunması nedeniyle, her iki bilim alanının genel eserleri, monografileri ve bilimsel makalelerinden yararlanılmıştır. Günümüzde internet teknolojisinin sunduğu imkânlardan azami ölçüde faydalanılmaya çalışılmıştır.
Çalışmanın bazı bölümlerinde yabancı dilden kelimeler kullanılmak zorunda kalınmıştır. Bu zorunluluğun temelinde iki husus yatmaktadır. Yabancı dilde kullanılan terimlerin kavramsal karşılıklarının tam olarak belirtilmesindeki güçlük ile bizzat kavramın taşımakta olduğu terim değeri, bu tercihi gerekli kılmıştır.
Çalışmanın ilk bölümünde, Türkiye’nin anayasacılık tarihini incelemek suretiyle demokrasi kültürünün ve kuvvetler ayrılığının temellerini görmek istedik. İkinci bölümde, devlet, demokrasi, hükûmet sistemleri ve kuvvetler ayrılığı kavramlarının gelişimlerinin saptanmasına ve tanımlarının yapılmasına gayret edilmiştir. Aynı bölümde kuvvetlerin birbirleri ile olan çok değişkenli ilişkilerinin ortaya çıkardığı hükûmet sistemlerinin, modern devletlerdeki görünümleri belirlenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde, modern ve gelişmiş kabul edilen emsal nitelikteki beş devletin anayasal uygulamaları ele alınarak, demokrasi ve kuvvetler ayrılığı yönlerinden öne çıkan noktalarının tespiti suretiyle bu ülkelerin hükûmet sistemlerinin gelişmişliklerindeki önem ve değerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Dördüncü bölümde bu aşamaya değin saptanan temel noktaların Türk anayasasındaki karşılıklarının neler olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Şayet bunların Türk Anayasasında karşılıkları yok ise ne şekilde yer alabilecekleri değerlendirilmiştir. Öz olarak ifade etmek gerekirse, Türkiye’nin demokrasi ve temel haklar standartlarını yükseltmeye ve kuvvetler ayrılığını güçlendirmeye yönelik olarak, bu cihetteki eksikliklere odaklanan anayasal önermeler yapılmaya çalışılmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder