ÖZ
Tarihten günümüze mimarlık kavramı geniş bir perspektifte incelendiğinde, her dönem farklı tasarım kriterleriyle mimari öğelerin üretildiği gözlemlenmektedir. Yapı tasarımlarına bakıldığında Öklid geometri şekillerinin – tuğlalar, çelik profiller, plakalar – üretim ve pazarlamada basit çözümlerle sunulduğu ve Öklid’in etkin olarak kullanıldığı tasarımlar biçimsel olarak farkedilmektedir. Diğer yandan bazı mimari akımların doğa tabanlı olduğu açıkça görülmektedir ve birçok doğa tabanlı mimaride de fraktallerin etkin rol oynadığı söylenmektedir. Bu noktadan fraktallerin mimaride, doğadaki modellerin kopyalanmasından daha ileri boyutta kullanıldığı verisine, fraktal mimariye (fractal architecture) ulaşmak zor değildir.
Bu çalışmada, günümüz mimarisinde kullanılan farklı yaklaşımlar irdelenerek, geometrik kurgular ile mimari biçimlenme arasındaki ilişki incelenmektedir. Bu ilişkiye biyolojik tabanlı önermeler getirilerek, bir yaşam formunda simbiyoz oluşturan elemanların fraktal kurgusunda varolan ilkeler kullanılarak mimari tasarımda bir yaklaşım önerilmektedir. Bu öneri ile yüzyıllarca doğada yaşamını sürdüren bir organizmanın fraktal boyutuna dayanarak üretken bir tasarım ile yeni formların üretilmesi amaçlanmıştır.
Çalışmanın birinci bölümünde, konunun kuramsal olarak ve uygulama alanları gözönünde tutularak; tezin amacı, araştırma kapsamı ve izlenen yöntem açıklanmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümü kapsamında, mimari tasarımda fraktal geometrinin uygulama alanları incelenmiştir. Fraktal geometri ve kaos teorisi bağlantıları, deterministik kaos ve rastlantısallık ilişkisi açıklanmıştır. Kaos, fraktaller, fraktal dönüşüm kavramları ile üretken algoritmalar konuya ilişkin olarak ele alınmıştır. Kutu Sayım Yöntemi, Curdling Yöntemi, fraktal değer ve biçim oluşturma gibi yöntemler tez ile ilintili olarak açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde, biyoloji temelli kuramlar ile bunların tarihsel süreç içerisinde mimari tasarımlara etkisi araştırılmıştır Biyolojide fraktalların belirlenmesi ve fraktal geometrinin bilimsel olarak nasıl kullanıldığı açıklanmıştır. Biyoloji ve fraktal geometrinin birleşim noktasının geleneksel ve modern mimaride örnekleri incelenip nasıl bir karşılık bulduğu tartışılmştır. Tezde önerilen yöntem ile ilişkili olarak seçilen, simbiyoz oluşturan bir organizma – likenler – liken biyolojisi içinde fraktaller ve likenler üzerindeki fraktal araştırmalar incelenmiştir. Likenlerin meteoroloji, kimya vb gibi çeşitli bilim dallarında kullanımları, faydaları ve mimari tasarım sürecinde araç olarak kullanım sebepleri ile liken-yüzey-fraktal ilişkisi açıklanmıştır. Proje kapsamında Türkiye’de konuyla ilgili araştırmalar üzerinden, liken fraktalleri ve mimari üretken sistemler çerçevesinde bir okuma yapılmıştır. Dördüncü bölümde, çalışma kapsamında önerilen yaklaşım dâhilinde, konuyla ilgili yapılan araştırmalar sonucu, Türkiye’de farklı bölgelerden seçilmiş likenlerin arasından hangi türün seçildiği açıklanmış; kullanım sebepleri ve bu likenin fraktal boyutunun kutu sayım yöntemi ile hesabı yapılmıştır. Liken türünün fraktal boyutunun projelendirileceği bölge seçilmiştir. Alınan sonuçların, proje tasarım aşamasında kullanım alanı ve yöntemi tartışılmıştır. Bölgenin mevcut doku analizi yapıldıktan sonra; coğrafi, kültürel, topografik özellikler de göz önünde tutularak, biyolojik tabanlı fraktal kurguya dayalı yeni bir doku oluşturulmuştur.
Sonuç bölümünde, tez kapsamında önerilen yaklaşım uygulanmıştır. Doğa tabanlı ve fraktal kurguya dayalı olarak ortaya çıkan tasarımın değerlendirilmesi yapılmıştır. Mevcut olduğu dokudan bağımsız olarak tasarlanan projenin, fraktal hesaplar sonucu oluşan yeni dokusuyla eskisi karşılaştırılmıştır. Bir bitki ve hayvanın birbirlerini besledikleri ve birinin diğerini görünür kıldığı - simbiyotik bir alan - ortak yaşamdaki kaosu fraktal geometriyle çözmek; biyolojiyi matematiksel bilime oturtmak ve bunu mimarlığa uyarlamak mimari tasarım bağlamında tartışılmıştır. Tezde elde edilen bulguların günümüz mimarlığına sağlayacağı katkılar ve uygulanabilirliği değerlendirilmiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder