ÖZ
Biz bu çalışmamızda İslâm fetihlerinin en yoğun olduğu Emevîler ve Abbasiler döneminde Tarsus’un İslâm-Bizans sınırında yer alması açısından, şehrin bu dönemde İslâm dünyasındaki önemini ortaya koymaya çalıştık.
Tarsus Hz. Ömer zamanında feth edilmiş ve daha sonra İslâm ordularının en fazla faaliyet gösterdikleri bölgelerin başında gelmeye başlamıştır. Tarsus ele geçirildikten sonra Bizans imparatorluğu sınırındaki diğer başka şehirlerle beraber yeniden tahkim edildi. Müslümanlar Tarsus’u elde tuttukları zaman içerisinde Hıristiyanlara karşı cihad vazifesini yerine getirmek için bütün İslâm topraklarından toplanan gâziler ve mücahitler inanışları için gönüllü savaşçılar olarak Tarsus’a gelerek, burada güçlü bir tahkimat oluşturdular. Bu şekilde Tarsus garnizonuna yerleştirilen gönüllü birlikler hemen her yıl yaz ve kış Anadolu içlerine akınlar tertip etmeye başladılar. Buna karşılık olarak Bizans saldırılarının da ilk hedefi Tarsus gibi sınır şehirleri oldu. Bu bakımdan Tarsus zaman zaman Bizans’ın saldırılarına maruz kaldı. Buna karşılık olarak çoğunlukla Bizans’ın bu taarruzlarına karşılık verildi ve Tarsus uzun süre Müslümanların elinde kaldı. Ancak Tarsus’un İslâm-Bizans sınırında yer alması ve sık sık savaş alanı olmasından dolayı büyük zararlara uğradı, fakat bununla birlikte Tarsus bu dönemde önemli bir ticaret merkezi olmayı da sürdürdü.
0 yorum:
Yorum Gönder