ÖZ
Bu tez Müslümanların imge ile ilişkisini ikonoklazma kavramıyla açıklamaya çalışan yaklaşımların eleştirisidir. Müslümanların imgeye ile ilişkisini başka etnik, siyasi ya da dini grupların heykel, resim ya da sanat eserlerine verdiği tepkiden ayrıştıran yaklaşımlar bu tezde İslami İkonoklazma Tezi şeklinde kavramsallaştırılmıştır. Bu yaklaşımlar, çağdaş dönemdeki iki provokatif eylem üzerinden tartışılmıştır: Taliban’ın Bamyan Budalarını yok etmesi ve Danimarka Karikatürleri. Bu tezde, Avrupamerkezci bir iktidar söylemi olarak İslami İkonoklazma Tezi’nin soykütüğü sunulmuş, bu söylemin İslam ya da İslam’ın imgeye yaklaşımı ile değil, Avrupa’nın kimliğinin kuruluşu ile ilişkili olduğu savunulmuştur. Bu nedenle İslami İkonoklazma Tezi, Leibniz’den Kant’a, Hegel’den Riegl’e kadar Avrupa fikrinin kurucu figürlerinin Batılı Özne’nin teşekkül sürecini çevreleyen tartışmalarında sürekli karşımızda çıkan bir temadır. Bu söylem, İslam’ı Batı’nın radikal dışsallığı şeklinde konumlandırarak, İslam’ı zamansal ve mekânsal olarak ötelemektedir. Bu yüzden İslamî olan, Batılı varoluşun ikili karşıtlıklarındaki imtiyazsız ortak olarak temayüz eder: Sanat-İkonoklazma; Demokrasi-Fundemantalizm, Din-Sekülarizm. Bu nedenle, İslami İkonoklazma Tezi Sanat Tarihinin ve Estetiğin ortaya çıkışından, sanat normativitesinin oluşumuna, İslam Sanatı Tarihi’nden Müslümanların Avrupa’daki yerine kadar Avrupa’nın Avrupalılığını sorgulayan tüm tartışmalarda karşımıza çıkar. İslami İkonoklazma Tezi’nin Müslümanlar tarafından özoryantalistleştirme süreciyle içselleştirilmesi, bu söylemi kullanışlı bir alet haline getirmiştir. Bu tez, Müslümanların imge ile ilişkisini İslamî İkonoklazma Tezi çerçevesinde okumayı reddetmektedir. Bunun yerine, Müslümanlar açısından imgenin ontolojisini daha iyi takdir etmek için imgenin Avrupamerkezci kurulumu ile eleştirel bir angajmana girmeyi teklif etmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder