ÖZ
Bu makale Türkiye’ye düzenli göç kapsamında gelen İranlı göçmenlerin ülkeye yerleşme deneyimlerine, bu süreçte yasal düzenlemeler nedeniyle karşılaştıkları sıkıntılara ve bunları aşmak için geliştirdikleri stratejilere odaklanmaktadır. İranlı göçmenler eğitim ve çalışma amacıyla ülkeye gelen en kalabalık gruplardan birini oluşturmaktadır; dolayısıyla bu çalışmada İranlı öğrenciler ve yerleşik İranlılar olmak üzere iki grupla görüşmeler yapılmıştır. Yapılan görüşmeler göstermiştir ki İranlı göçmenler özellikle eğitim aşamasından çalışma yaşantısına geçtikleri dönemde çeşitli zorluklarla karşılaşmakta ve gerekli koşulları karşılasalar dahi çoğu zaman ilk çalışma izni başvurularına olumlu yanıt alamamaktadırlar. Bu da, aynı zamanda yüksek vasıflı olarak nitelendirilebilecek olan İranlı göçmenleri, ülkedeki “yasal” veya “düzenli” kalışlarını uzatabilmek için çeşitli stratejiler geliştirmeye itmektedir. Düzenli İranlıların tüm bu strateji ve kararları farklı sermaye birikimlerinden de (Bourdieucü anlamda) etkilenmektedir. Buradan hareketle yerleşik İranlılar için bu stratejilerin başında ekonomik sermayeye ek olarak toplumsal sermaye, yani ülke içinde edindikleri önemli toplumsal ağlar ve tanıdıklar aracılığıyla yasal engelleri aşmak gelir. Öte yandan İranlı öğrenciler, Türkiye’ye yerleşme sürecine ilişkin yasal zorlukları öğrendikten sonra, kendi ülkelerinde edindikleri toplumsal sermaye bilgisine dayanarak Batı ülkelerine göç etmeyi planlarlar. Sonuç itibariyle, yasal düzenlemenin pratikte ortaya çıkardığı bu gibi zorluklar nedeniyle Türkiye’nin son dönem yüksek vasıflı dış göçe açılım hedefleri darbe almaktadır. Burada yer alan görüşmeler 2012-2013 yıllarında yapıldığı için, Nisan 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun düzenli göçmenlerin ülkeye yerleşme deneyimleri üzerindeki etkilerini yansıtmamaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder