ÖZ
Sultan Alâeddin Keykubad, yaklaşık on sekiz sene süren saltanatı boyunca her alanda istikrarlı bir politika takip etmiştir. Dış politikada da akılcı, uzlaşmacı ve ileri görüşlü bir siyaset izleyen Alâeddin Keykubad, bu sayede Türkiye Selçuklu Devleti’ni siyasi, ticari ve kültürel bir güç haline getirmeyi başarmıştır. Alâeddin Keykubad, ülkesinin bağımsız bir şekilde mevcudiyetini devam ettirebilmesi için Anadolu’dan geçen uluslararası ticaret yollarının gelirinden maksimum seviyede pay almak istemiş, dış siyasetini de bu temel üzerine oturtmuştur. Nitekim tahta çıktıktan hemen sonra Avrupa ülkelerine karşı Venedik Dukalığına bazı ticari ayrıcalıklar veren bir anlaşma imzalamış; bu anlaşmadan kısa bir süre sonra da ilk seferini önemli bir liman şehri olan Alâiye üzerine düzenlemiştir. Alâeddin Keykubad, komşu devletlerle olan münasebetlerinde gereksiz risklerden kaçınmış ve otoritesini sarsacak düzeyde olmadıkça anlaşmazlıkları barış yolu ile çözmüştür. Zira, Moğollara, Eyyubilere ve Celâleddin Harezmşah’a karşı izlediği bu siyaset sayesinde, hem ülkesini olası bir yıkımdan korumuş, hem de herhangi bir istila hareketine karşı zaman kazanıp, önlemlerini almıştır. Ancak, son bağımsız Türkiye Selçuklu Devleti hükümdarı Alâeddin Keykubad’ın ölümünden sonra, onun izlediği başarılı siyaset halefleri tarafından devam ettirilemeyince, Türkiye Selçuklu Devleti Moğolların hâkimiyetine girmiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder